Günümüzde “takarrübü zaman, takarrübü mekân” denilen zaman ve mekânı birbirine yaklaştıran iletişim ve ulaşım araçları ile kısa sürede neticeler alabiliyoruz. Sosyal sorumluluk duygusu ve düşüncesiyle ihtiyaç sahibi insanların ihtiyaçlarını fark ederek, çözümün bir parçası olma yolunda yapılan iyiliklerle yaşadığımız dünyayı güzelleştirebiliriz.
Uzun süre yaşadığım doğu Afrika coğrafyasında Tanzanya ve Uganda’da eğitim, insani yardım projeleri ve kültürler arası diyalog yoluyla insanlığın birbirinden öğreneceği çok konuların olduğunu gördüm. Afrika dillerinden Bantu dil grubunda ifade edilen, sosyal hayatta kullanılan bir felsefe olan “Ubuntu” düşüncesi bağlamında ele aldığımızda Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ‘Yaşatma İdeali’nde ifade ettiği; sevgi, paylaşma ve ötekini düşünme anlamında ‘’Ben biz olduğumuz zaman benim’’ idealiyle Afrika’da ihtiyaç sahibi insanlar için insani yardım projelerinde bunu nasıl değerlendirebiliriz diye düşünmüştüm. Bu düşünce ile farklı inanç ve kültürler içinde birlikte yaşadığımız ve aynı iş yerinde çalıştığımız insanları iyiliğe nasıl teşvik edilebileceğini Amerikada’ki arkadaşlarımla konuşuyordum.
Birleşmiş milletlerde dünyada her yıl “16 Ekim Dünya Gıda Günü“nde farkındalık oluşturmak amaçlı herkesi beslemeye yetecek kadar gıda olduğu vurgulanırken ancak her yıl 1,3 milyar kg gıda israf edilerek kaybolduğu ifade ediliyor. Birleşmiş milletlerin 2023 raporuna göre dünya genelinde her on kişiden biri, Afrika’da ise her on beş kişiden biri açlıkla mücadele etme mecburiyetinde kaldığı da belirtiliyor. (1) Afrika’da 12 yıl kadar yaşamış biri olarak insanların yaşadıklarını, gıda ve beslenme şartlarını ve ihtiyaçlarını görünce empati ve evrensel insani değerler etrafında yerel düşünce ile nasıl UBUNTU yapabileceğimizi düşündüm.
Tam bu zaman içersinde Amerika’da bir arkadaşım ile iletişime geçtiğimde Yeni Zelanda’da 5 yıl kadar yaşadığı dönemde Motueka şehrindeki St. Andrew’s Uniting Church (Metodist ve Presbiteryen Birleşen Kilisesisi) Cemaatinden bazı kişileri tanıdığını bunların içersinde Bayan Ann ve beyi Paul Daniel ailesiyle çok yakın diyaloğu olduğunu bana anlattı. Şimdilerde Amerika’da yaşayan arkadaşım anlattığı hikayesinde Amerikalı akademisyen Jon Pahl”ın “Yaşayan Hizmet Fethullah Gülen” kitabının ingilizcesini aileye hediye ettiğini Daniel ailesi, kitabı okuduğunu Hoca efendi ve Hizmet Hareketi hakkında bilgisi olduğunu belirtti.
Daniel ailesiyle ilgili bu olayı dinledikten sonra, arkadaşıma bir vesileyle, Yeni Zellanda’daki bu aileye Afrika’daki insani yardım projesine katılabilir mi diye sormasını teklif ettim . Arkadaşım bir müddet sonra bu düşünceyi Yeni Zelanda’da ki Daniel ailesine açtığında aileden olumlu cevap geldi.
‘’Yeni Zellanda’dan Afrika’ya Ubuntu Projesi’’
‘’Daniel ailesi, bir günlük kek ve kahve masrafını Uganda’ya ihtiyaç sahiplerine gönderebileceklerini, bu hareketle de farklı bir duyguyu tecrübe ederek yaşamış olacaklarını belirttiler. Bu düşüncelerini de Yeni Zellanda’nın Motueka şehrindeki kilise Cemaatine anlatacaklarını belirttiler” Neticede Kilise cemaatinden toplanan 500 dolar kadar bir bağışı Uganda’da ki insani yardım vakfına gönderdiler..
İnsani Yardım Aktiviteleri ve Ubuntu Düşüncesi
Gönderilen bu gıda bagışı ile Uganda’nın kırsal bölgesinde teneke evlerde yaşayan 36 aileye “Ubuntu ve Yaşam Projesi” kapsamında gıda paketlerini dağıtmayı Allah cc nasip eyledi. Projenin akabinde ihtiyaç sahiplerine dağıtılan gıda paketlerinin video ve resimleri bağışçılara gönderilerek teşekkür edildi. (2) Aradan geçen zamandan sonra bağış organizasyonunu organize eden Avusturalyalı Daniel ailesi Afrika’da vesile oldukları iyilik hareketinin insani yardım projesinde bagış gönderen insanların duygu ve düşüncelerini bir mesajla bizlere ilettiler. Farklı inanç, düşünce ve kültürdeki insanlar Hizmet hareketinin Afikada’ki insani yardım çalışmalarına katılarak yaşadıklarını şu şekilde ifade ettiler: “Öncelikle böyle bir iyilik hareketine dahil oldukları için saygı ve selamları”nı ilettiler.
- Küçük bir eylemin meydana getirdiği etki inanılmaz derecedeydi…
- Bağışta bulunanlar içlerinde tarif edilemeyecek duygular yaşadıklarını ifade ettier..
- Kilise cemaatinden biri “Bu projeden tekrar yapabilir miyiz?” diye sordu..
- İnsanların gündelik kişisel alışkanlıklarında küçük bir değişiklik yaptığında başkaları için ne kadar çok şey yapabileceğini yaşayarak mânevî ödüllendirici bir haz aldılar.
- Bağışçılar yardım alan insanların resimlerini görmeleriyle yardımın yerine ulaştığına sevinerek takdir ederek ,yardımın yerine ulaştığını görmeleri güvenlerini artırdığını ifade ettiler..
Çevremizde diyalog yoluyla tanıştığımız Amerikalı, ingiliz, Avrupalı tanıdıklarımıza Ubuntu düşüncesiyle farklı inanç ve düşüncedeki insanların iyilik hareketine katılmalarına vesile olabiliriz.
‘’Yeni Zellanda’dan Afrika’ya Ubuntu Projesi’’
Niyet bir hareketin başlangıc gayesidir. Yapılan çalışmalar niyetlere göre şekillenir. Niyet bir ruhtur. O ruhun esası ihlastır. Allah cc her daim ihlas ve samimiyette daim eylesin. Diyalog yoluyla başkalarının yardımına koşmak Allahın inayetine sunulmuş önemli bir davetiyedir. Yeryüzü bu iyiliklerle huzur ile yaşanabilir bir dünya haline getirilebilir.
Afrika hümanizmi olarak ifade edilen Ubuntu düşüncesinin esasındaki sevgi, saygı, empati ve paylaşma anlamına gelen davranışlarlar dünya gerçekleştirilecek iyilik projeleriyle evrensel barış sağlanabilir.
Rabbimiz rızası istikametinde bütün gönülleri güzelliklere açsın.